Ana Sayfa İMAM HATİBE DAİR İMAM HATİPLİ OLMAK İmam Hatiplerin Tarihçesi

İmam Hatiplerin Tarihçesi

3290
0

Öncelikle imam hatiplerin dünü ve bugünü ile ilgili yazdığım, yaşanmış hikayelerle geçmişimizi anlatmaya çalıştığım ve her imam hatiplinin okuması gerektiğini düşündüğüm Beklenen Nesil kitabımı tavsiye ettikten sonra sizleri imam hatiplerin tarihçesi ile baş başa bırakıyorum.

Dünden Bugüne İmam Hatipler

Medresetü’l-Eimme ve’l-Huteba

İmam Hatip Liselerinin ilk nüvesi; Devlet-i Al-i Osman’ın son döneminde vaiz yetiştirmek amacıyla 28 Aralık 1912’de İstanbul Soğukçeşme Vani Efendi Medresesi binasında açılan Medresetü’l-Vaizin ile imam ve hatip yetiştirmek üzere 1913’te açılan Medresetü’l-Eimme ve’l-Huteba’dır. Bu iki medrese 1919’da Medresetü’l-İrşad adıyla birleştirilmiştir. Ancak 3 Mart 1340/1924’te kabul edilip 6 Martta yürürlüğe giren Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla hiçbir eğitim kurumunun kapatılmamasına, medreseler dahil bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekaletine bağlandığı ifade edilmesine rağmen Maarif Vekili Vasıf Çınar tarafından hazırlanıp 11 mart 1340/1924 tarihinde vilayetlere gönderilen tamim(telgraf emri) ile genel medreselerle birlikte Medresetü’l-İrşad da kapatılmıştır.

İşte 1913’te açılan Medresetü’l –Eimme ve’l-Huteba’nın (Hatipler ve İmamlar Medresesi’nin) kuruluş tarihini esas aldığımızda 2013 yılı itibariyle bugünkü İmam Hatip Liselerinin 100 yıllık bir maziye sahip olduğunu görüyoruz.

İmam ve hatip mektepleri ile Daru’l-Fünun İlahiyat Fakültesinin kapatılması, daha 1930’lu yıllara varmadan her tür okulun programından dini nitelikli derslerin çıkarılması, dinî neşriyatın yasaklanması, hukuk mevzuatında yapılan değişiklikler, din görevliliğin devlet memuriyeti olmaktan çıkarılması, memurların Cuma namazına gitmelerinin yasaklanması, 1932’den itibaren 18 yıl boyunca Ezanın Türkçe okutulması vb. uygulamalarla din toplum hayatından tamamen dışlanınca üçüncü Diyanet İşleri Başkanı merhum Ahmed Hamdi Akseki’nin 1950 yılında “Din Tedrisatı ve Dinî Müesseseler Hakkında Rapor” başlığıyla kaleme aldığı makalede belirttiği üzere toplumda mihraba geçip namaz kıldıracak imamlar, cenazeleri tekfin ve defin işlemini yapabilecek görevlilerin dahi bulunamadığı bir dönem yaşanmıştır.

İmam Hatip Okullarının Açılış Kararnamesi

14 Mayıs 1950 tarihinde Demokrat Parti iktidara geldikten bir yıl sonra vatandaşların talebi dikkate alınarak, din görevlileri yetiştirmek üzere okullar açılması kararlaştırıldı. Karar üzerine Milli Eğitim Bakanı Tevfık İleri, bakanlık müsteşarının başkanlığında genel müdürleri bir araya getirerek müdürler komisyonuna din görevlisi yetiştirecek okullar açılması konusunda karar almaları talimatını verdi. Müdürler Komisyonu, 13 Ekim 1951’de İmam Hatip Okulu ismiyle 7 ilimizde birer okul açılmasını kararlaştırdı ve kararı Bakan onayına sundu. Bakan Tevfik ileri 17 Ekim 1951 günü kararı onayladı. Bu şekilde; İstanbul, Ankara, Adana, Kayseri, Konya, Isparta ve Maraş illerinde birer İmam Hatip Okulu açılması kesinleşmiş oldu.

Kur’an’ın Türkçe/Latin Harfleriyle Okutulması Şartı

Müdürler Komisyonu İmam Hatip Okulu açılmasına karar vermiş olmakla birlikte; o dönemin MEB Talim ve Terbiye Kurulu Kur’an-ı Kerim’in Türkçe / Latin harfleriyle okutulması şartını koymayı da ihmal etmemiştir. Ancak sonradan Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin bizzat başkanlık yaptığı Talim Terbiye Kurulunun bir toplantısında üyeleri, haftada bir saat Türkçe, diğer saatlerde ise Arapça aslından öğretilmesi konusunda anca ikna edebilmiştir.

Celaleddin Ökten Hoca’nın Gayreti ve Hizmetleri

Rum patriği Athenagoras’ın bile tasvip etmediği Türkçe Kur’an-ı Kerim okutulması kararı, İstanbul İmam-Hatip Okulu’nun müdürü merhum Celaleddin Ökten Hoca Efendi’nin gayretiyle birkaç yıl sonra kaldırılmıştır. Ayrıca ilk açılışta tıpkı 1924’te açılanlar gibi 4 yıllık ortaokul seviyesinde olan bu okullara, yine Celaleddin Ökten Hoca’nın gayretiyle 3 yıllık lise kısımları da ilave edilmiş, böylece 4+3=7 yıllık ortaöğretim kurumu haline gelmiştir.

Demokrat Parti / Adnan Menderes hükümetlerinin 1950-1960 yılları arasındaki on yıllık iktidarları döneminde toplam 19 İmam-Hatip Okulu açılmıştır.

İmam-Hatip Okulu isminin “İmam-Hatip Lisesi”ne Dönüştürülmesi

1973 yılında 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu yürürlüğe konulmuştur. Kanunla, bütün meslek okullarıyla birlikte imam-hatip okulları da liseye (imam-hatip lisesi) dönüştürülmüştür. Önceki yıllarda mezun olanların üniversiteye girebilmesi için fark derslerini verip bir de lise diploması alması gerekiyordu. Milli Eğitim Temel Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra mezunlarına ‘’Lise Ve İmam-Hatip Lisesi’’ diploması verilmiş ve diğer bütün meslek lisesi mezunlarıyla birlikte bu okul mezunlarına da üniversitelerin tamamına değilse de bazı bölümlerine giriş hakkı tanınmıştır.

Anadolu İmam-Hatip Liselerinin Eğitim Sistemimize Girişi

Turgut Özal’ın kurduğu ilk ANAP hükümeti döneminde İHL adına en önemli adım, bir “Anadolu İmam Hatip Lisesi”nin (AİHL) açılması olmuştur. Almanya’daki işçi çocuklarının Türkiye’ye getirilip, Alman diliyle din eğitimi ve öğretimi yaptırıp, oradaki işçilerimize din görevlisi olarak gönderilmesi düşüncesiyle 4 Ekim 1985 tarihinde İstanbul Beykoz’da bir Anadolu İHL öğretime başlatılmıştır. 1989-1990 öğretim yılında İngilizce şubesi de açılan bu ilk AİHL 1990 yılında Kartal’a taşınmış ve ismi Kartal AİHL olarak değiştirilmiştir.

Sonraki yıllarda ÖSYM’de Türkiye birincileri, ikincileri çıkarması üzerine herkesin dikkatleri bu okul üzerinde toplanmıştır. Kartal AİHL mezunlarının üniversite sınavlarındaki başarıları sebebiyle bu okullara soğuk bakan kesimler dahil farklı kesimlerden insanların çocuklarını bu okullara vermelerine vesile teşkil etmiş ve İHL bünyelerinde AİHL şubeleri farklı il ve ilçelerde açılmaya başlanmıştır.

Orta Kısımların Kapatılışı ve Üniversiteye Girişte Katsayı Uygulanması

1996 yılına gelindiğinde ise malum süreç başlamış, 15. Milli eğitim şurasında 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim kararı alınmış ve 1997 yılında imam hatip orta kısımları kapatılmıştır.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından 1998 yılında alınan bir kararla üniversite adayı öğrencilerin orta öğretim başarı puanları hesaplanırken lise mezunlarınınki 0,5, meslek liseleri mezunlarınınki 0,2 ile çarpılarak hesaplanmıştır. Bu hesaplama ile liselerle meslek liseliler arasında yaklaşık 30 puanlık fark oluşturulmuştur. Buna rağmen İmam-Hatip Lisesi mezunu bazı gençlerin bu barajı dahi aşma başarısı gösterdiklerini fark eden dönemin yetkilileri tarafından bu sefer 2003 yılından itibaren lise mezunlarının orta öğretim başarı puanlarını hesaplarken 0,8, meslek lisesi çıkışlılarınkini 0,3 ile çarpım şartı getirilmiştir.

Bu uygulama ile iki okul grubunun orta öğretim başarı puan farkı meslek liselilerin aleyhine olmak üzere yaklaşık 50’ye çıkmış ve meslek liselilerin kendi alanları dışında bir üniversiteye gitmeleri imkansız hale gelmiştir. Ne yazık ki bu uygulama sadece İmam Hatip Liselerinin değil tüm meslek liselerinin aleyhine olmuştur.

Beklenen Bahar

Aradan yıllar geçti… YÖK 21 Temmuz 2009 günkü toplantısında, üniversiteye giriş sınavlarında uygulanan liselerle meslek liseleri arasındaki farklı puanlama sisteminin kaldırıldığını açıkladı.

2010 yılında ise bütün meslek liseleri ile İHL öğrenci ve mezunlarının beklediği katsayı uygulaması tamamen kaldırıldı ve söz konusu okullardan mezun olanlar genel lise mezunlarıyla birlikte eşit şartlarda üniversite sınavlarına girme ve aldığı puanla istediği fakültelerde öğrenim görme hakkı elde ederek rahat nefes almışlardır.

2014-2015 öğretim yılında (10 Ekim 2014 günü itibariyle) Türkiye genelinde mevcut İmam-Hatip Ortaokulu, İHL+AİHL ve bu okullardaki toplam öğrenci sayısı şöyledir:

OKUL İSMİOKUL SAYISIÖĞRENCİ SAYISI
İ.H.O.O1626377.802
İHL+AİHL1001575.518
TOPLAM2627953.320

Kaynak: Mihvak Dergisi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazınız!
Lütfen ad-soyad bilginizi girin