İbadetle İlgili Hadis Metinleri
إنَّماَ اْلأَعْماَلُ باِلِنّيّاَتِ ، وَ إِنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى ، فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ إِلَى اللهِ وَرَسُولِهِ فَهِجْرَتُهُ إِلَى اللهِ وَرَسُولِهِ ، وَمَنْ كاَنَتْ هِجْرَتُهُ لِدُنْيَا يُصِيبُهاَ أَوِ امْرَأَةٍ يَنْكِحُهاَ فَهِجْرَتُهُ إِلَى ماَ هَاجَرَ إِليْهِ
Anlamı: “Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah’a ve Resulüne ise onun hicreti Allah ve Resulünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir.”
(Buharî, Bed’ü’l-Vahy, 1; Müslim, İmâret, 155.)
بُنِيَ اْلإسْلامُ عَلَى خَمْسٍ : شَهادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَأَنَّ مُحَمَّداً رَسولُ اللهِ ، وَإقَامِ الصَّلاةِ وإِيتَاءِ الزَّكَاةِ، وحَجّ ِ الْبَيْتِ ، وَصَوْمِ رَمَضَانَ
Anlamı: “İslam dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın kulu ve Resulü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak.”
(Buharî, İman 2; Müslim, İmân, 21.)
أَرَأيْتُمْ لَوْ أنَّ نَهْراً بِبَابِ أحَدِكُمْ يَغْتَسِلُ مِنْهُ كُلَّ يَوْمٍ خَمْسَ مَرَّاتٍ هَلْ يَبْقىَ مِنْ دَرَنِهِ شَيْئٌ؟ قالُوا:لاَ يَبْقىَ مِنْ دَرَنِهِ شَيْئٌ. قاَلَ: فَذَلِكَ مَثَلُ الصَّلَواتِ الخَمْسِ، يَمْحُوا اللّهُ بِهِنَّ الْخَطَايَا
Anlamı: – “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa kirinden bir şey kalır mı?” Sahabeler:
– “O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz.” dediler. Resul-i Ekrem:
– “Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder.” buyurdular.
(Müslim, Mesâcid, 283.)
مَنْ صَلّىَ الْعِشَاءِ فيِ جَمَاعَةٍ فَكَأَنَّمَا قَامَ نِصْفَ اللَّيْلِ، وَمَنْ صَلّىَ الصُّبْحَ فيِ جَمَاعَةٍ فَكَأنَّماَ صَلّىَ اللَّيْلَ كُلَّهُ
Anlamı: “Kim yatsıyı cemaatle kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibi olur, kim de sabah namazını cemaatle kılarsa sanki gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur.”
(Müslim, Mesâcid, 260.)
كُلُّ مَعْرُوفٍ صَدَقَةٌ
Anlamı: “Her (meşru ve ) güzel iş sadakadır.”
(Buhari, Edeb, 33.)
جاء رجل الي النبي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فقال: يا رسولَ اللّه ايّ صدقة اعظم اجرا؟ قال:
اَنْ تَصَدَّقَ وَاَنْتَ صَحِيحُ شَحِيحٌ تَخْشَ الْفَقْرَ وَ تَأَمُّلُ الْغَنِيَّ وَلاَ تُمْهِلْ حَتَّي اِذَا بَلَغَتِ الْحُلْقُومَ قُلْتُ لِفُلاَنٍ كَذَا وَ لِفُلاَنٍ كَذَا وَ قَدْ كَانَ لِفُلاَنٍ
Anlamı: “Resulullah (s.a.v.)’a bir adam gelerek şöyle dedi:
– Ey Allah’ın elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür? Hz. Peygamber de şöyle buyurdu:
– “Sağlığın yerinde olup malına düşkün olduğun, fakirlikten korkup zenginliğe tamah ettiğin halde verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de “falana şu kadar”, “filana bu kadar” demeye bırakma. Zaten o mal vârislerden şunun veya bunun olmuştur.”
(Buharî, Zekât, 11; Müslim, Zekât, 92.)
لاَ حَسَدَ إّلاَّ فيِ اثْنَتَيْنِ: رَجُلٌ آتَاهُ اللّهُ القُرآنَ، فَهُوَ يَتْلُوهُ آنَاءَ اللَّيْلِ وَآنَاءَ النَّهَارِ، وَرَجُلٌ آتَاهُ اللّهُ ماَلاً فَهُوَ يُنْفِقُهُ آناءَ اللَّيْلِ وَآنَاءَ النَّهَارِ
Anlamı: “Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah’ın kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz onun yolunda harcayan kimse.”
(Buharî, Tevhid, 45; Müslim, Müsafirîn, 266.)