Bu yazımda bir imam hatip sevdalısının, sevdasını Yusuf ismindeki bir imam hatip öğrencisinin şahsında kaleme aldığı bir romanı inceleyeceğim.
Kitabın adı: Bitmeyen Bir Sevda – Yusuf
Yazarı: Mehmet Nezir Gül
Kitabı ve yazarını 2018 yılının Mayıs ayında Aksaray’da katıldığım, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen bir seminerde Hüseyin Demirbaş Bey’den duydum. Öğrencilerime tavsiye ederim ümidiyle hemen alıp okumaya koyuldum. Kitabı incelemeye geçmeden önce kısaca Mehmet Nezir Gül’den bahsedeyim.
Kendisi Gaziantep’li. Nizip İmam Hatip Lisesi ve Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu bir eğitimci. Okullarda öğretmenlik ve idarecilik yaptıktan sonra Mili Eğitim Bakanlığı’nda üst düzey görevlerde bulunmuş. Halen Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü yapmakta. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazı, makale ve röportajları yayınlanmış; çeşitli dernek ve vakıflarda yöneticilik yapmış bir isim. Bu kitabından başka basılmış eserleri de mevcut. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün de kardeşi.
Abdülhamit Bey de Nezir Bey de kaliteli insanlar. Babaları emekli imam hatip Cemil Gül, verdiği bir röportajda oğlu Abdülhamit Gül ve kardeşi Nezir Gül’ün okul hayatını şu sözlerle anlatmıştı:
“İmam hatip o zamanlar bizim evlerimize çok uzaktı. Bayağı bir sıkıntı vardı. O zaman yollar böyle değildi, servis de yoktu. Çocuklarım zorlukla okullarını devam ettirdiler. İmam hatip okulunu bitirdiler. Hem Nezir hem de Abdülhamit imam hatip okulundan mezun oldular. Bana hiçbir sıkıntıları olmadı. Okul tahsilini yaparken çok kanaatkârlardı. Ben, imam hatiptim. O zaman devletin verdiği maaşlar bu kadar yeterli değildi. Bundan dolayı da onlara çok az harçlık gönderirdik. Özellikle Nezir hoca okumayı daha çok severdi. Hep kitap alırdı. Abdülhamit yine öyle. Kitap okumayı severdi. Kütüphaneleri vardı. Her ikisi de küçük yaştan beri okumayı severlerdi. Çocuklarımız öyle bir bolluk içerisinde değil de orta bir hayatta tahsillerine devam ettiler. Okul hayatlarında bizi asla mahcup etmediler. Hem okul hayatında hem de yaşantılarında bizi yorucu ve üzücü bir hareketleri olmadı”
Bu girizgâhtan sonra kitaba geçersek;
Kitapta köydeki ilkokulu bitirmiş Yusuf adlı bir öğrencinin babasının zoruyla istemeye istemeye imam hatip lisesine kaydolması ve sonrasında gelişen olaylar anlatılıyor. Tıpkı bizim şu anki öğrencilerimiz gibi. İmam hatibe gelen öğrenciler genelde köyden gelen, orta ve dar gelirli bir aileden, baba zoruyla gelen öğrenciler oluyor. Tıpkı Yusuf gibi zamanla okulu sevip alışıyorlar ama alışıncaya kadar Yusuf gibi bocalıyorlar.
Yusuf’un ilkokul öğretmeni Tolga, Yusuf’u ve babasını engellemek için gayret eder, Yusuf’un aklını çelmeye, Yusuf’u din karşıtı okullara ve cemiyetlere götürmeye çalışır. Yusuf da en azından bir yıl imam hatipte okuyayım, seneye fikrim değişirse Tolga öğretmenin istediği okula nakil gideyim, diye düşünür. Tabi düşündüğü gibi olmaz. İmam hatipli olmanın hazzını alınca okuldan ayrılmaz. İmam hatip öğretmenlerinin ilgi ve desteğiyle gerçek bir imam hatipli olur.
Yusuf da pek çok imam hatipli öğrenci gibi yatılı okumaktadır. Aileden ayrı kalmanın zorluğunu ve duygusal ağırlığını hissetmektedir. Zamanla bunlarla baş etmeyi de öğrenecektir.
Yusuf’un öğrencilik yılları, kız-erkek karma eğitimin yapıldığı ve imam hatiplerin önünde kat sayı gibi engellerin olduğu dönemde geçmektedir. Üniversite okumak isteyen imam hatipliler, yarışa metrelerce geriden başlamak zorundalardır. Sayfaları çevirdikçe o dönemin zorluğunu, öğrencilerin psikolojilerini hissediyorsunuz.
Kız-erkek karışık sınıflarda okur da aşk olmaz mı? Var elbette. İnsanın doğasında var karşı cinsi sevmek. Yusuf da âşık olmuştur ama İslam’da aşk nasıl yaşanır? Dinimizin karşı cinsle münasebete bakış açısı nedir? Haram dairesinin içine düşmeden bunu nasıl başarabilirizin cevabını arar Yusuf. Aşkın olmazsa olmazı entrikalara da yer vermeyi unutmamış Nezir Hoca.
Ve ölüm, ayrılık… Aşk ve sevgi kadar o da hayatın bir parçası… Elbette onları da kitapta bulacaksınız.
Bu tür romanlara imam hatip öğrencilerinin çok ihtiyacı var diye düşünüyorum. İmam hatipliye imam hatipli olmayı, batılla mücadeleyi, azimli olmayı, geçmişimizi öğretecek, hayatın içinden örneklerin olduğu kitapların gençlerimiz için çok faydalı olacağı aşikâr.
Mehmet Nezir Hoca, güzel bir eser ortaya koymuş. Okur okumaz tavsiye kitaplar listeme aldım. Hocanın tatlı üslubuyla yazılmış yaklaşık üç yüz sayfalık bu eseri, eminim birkaç gün içinde okuyup bitireceksiniz.
Yeni kitaplarda ve incelemelerde buluşmak üzere…
